ÇINARLARIMIZA
Bir işi yapmak,başarmak heyecanıyla yanıp tutuşan bir grup genç. Ypatıklarımız Yapacaklarımızın
göstergesi olacaktır.
Evet,yapacaklarımız yapmak istediklerimiz çok. Heyecanımız her zaman diri. İleriyi düşündükçe bizi
daha da heveslendiren,yorulmamıza izin vermeyen, gözlerimiz kapanmaya başladığında ya da
umudumuzu yitirmeye ramak kala bize bizi hatırlatan ve yola devam etmemizi sağlayan, gece güzdüz
bitmeyen bir heyecan taşımaktayız.
Biz bu yola çıktık çünkü çok işler başarmayı hedefledik.Yine de eksik bir şeyler vardı bizim
tamamlayamadığımız:hayat tecrübesi…Çok işler başarabilmemiz için yol gösterecek birilerine
ihtiyacımız vardı.Hayatın yükünü omuzlarında taşıyan koca yürekli çınarlarımızın hem engin
tecrübelerinden yararlanmak hem de onların ellerinden tutup bir nebze olsun kalkmalarına yardımcı
olmak ilk önceliğimizdir.
”Yaşlanmak, bir dağa tırmanmak gibidir;çıktıkça yorgunluğumuz artar,nefesimiz daralır ama görüş
açımız genişler.”
(İ.BERKMAN)
DOSTLARIMIZA
Onlar sırdaşımız,yol arkadaşımız,hayat arkadaşımız,oyun arkadaşımız…
Onları bu hayattan soyutlamak,onları yok saymak yapabileceğimiz en onursuz davranıştır.Onların
söz söylemeyen dillerine tercüman olmayı denedik.Bize gösterdikleri sevginin karşılığını vermek çok
zor olsa da sevgimizi,umudumuzla birleştirip onlar yuva olduk, arkadaş olduk.
DOĞAYA
Doğa,kendini sürekli yenileyen ve değiştiren;canlı ve cansız bütün varlıkları kucaklayan bir
dünyadır.
Doğa tüm canlılara verilmiş bir hediye ve onlara sunulan doğal bir zenginliktir.Kendi içinde
mucizelere şahit olduğumuz mükemmelliyette bir yapıdır.
Bizim için hayati bir önem taşıyan doğaya gerekli önemi vermediğimiz gibi doğanın en büyük
düşmanlarıyız ne yazık ki!
Sanayileşme ,küresel ısınma gibi modern çağın sorunları;insanları doğadan koparmakla
kalmıyor,doğamızı yok ediyor.
Yeşil, yerini gri betona bırakıyor.Deniz mavisi de çevre kirliliğinde boğuluyor!!
Bizler de sağlıklı,mutlu bir yaşam için kollarımızı sıvadık.Doğanın sessiz çığlıklarına duyarsız
kalamazdık.Hayatın devamlılığı, sağlıklı, yaşanılabilir bir ortam için yakın çevreden uzak çevreye her
adımda küçük dokunuşlarla doğamıza hak ettiği yaşamı sunmamız ve ”bir” olmamız gerektiğini
biliyoruz.
Gelin birlikte doğayı, yeniden renkleriyle süsleyelim!
ÇOCUKLARIMIZA
Geleceğimiz,umudumuz,aydınlığımız;çocuğumuz…
Yarına umutla bakmamızı sağlayan ışıklarımız.
Bir çocuk demek,her şeyin en özel ve en güzel yaşanılabileceğinin en temel ispatı demektir.Bir
çocuk demek,kalbin her an sevgiyle dolup taşması demektir.Masumluğun en temel halidir çocuk. Bir
mucizeye şahitlik etmek ve hayattan öğrenilecek bir ders demektir.
Biz bu mucizeyi gerçekleştirmek için çıktık yola.Bunu yapabilmek için ihtiyacımız olan tek şey
sevgiydi.Onlara uzattığımız ellerimizde sevginin anahtarı vardı kalplerinin kapısını açacak.
Onun ufka bakan gözleri anlattı bize uzaklara güvenle bakabilmenin imkanı olduğunu.Sıcacık elleri
cesaretimize güç verdi.Onlardan aldığımız bu güvenle adımlarımızı daha sağlam attık.
Bir çocuğa dokunduğunuzda; geleceğinize dokunmuş olursunuz.
Bir çocuğa dokunduğunuzda; umutlarınıza bir şans vermiş olursunuz.
Bir çocuğa dokunduğunuzda; çıkmayan sesinizle avaz avaz bağırmış olursunuz.
Bir çocuğa dokunduğunuzda; küçük yüreklerde kocaman yer bulmuş olursunuz.
Bir çocuğa dokunduğunuzda; bir umuda ışık yakmış olursunuz.
Bir çocuğa dokunduğunuzda; dünyayı değiştirmiş olursunuz.